31 Aralık 2008 Çarşamba

TEDİRGİN

Kafesteki güvercin ak
Parmaklıkları ala boyuyor
Pembe pembe adımlıyor
Havanın da bir rengi var elbet
Bir güvercin biliyor

Hayalin dolduruyor kafesi
Deviniyor bir kara, bir ak, bir al, bir pembe
Bir de hayalin rengi henüz biçilmemiş
Tedirgin şimdi güvercin
Göz gözü görmüyor
Kanadına değsen
Rengini verecek

Kesif bir keder havayı kokluyormuş
Varsın koklasın

Kafes, güvercin ve keder
Bir de hayalin rengi henüz biçilmemiş
Kanadına değdiğinde güvercinin
Korkma sakın
Kedere soldurmam hayalini

Ozan HASAT

29 Aralık 2008 Pazartesi

AŞİNA

ve o iki dağ arasındaki çizgi
baştan aşağı kadın ve kadın
ne kadar tanıdık kokuyor
hanımeli desem değil
gül desem değil
biraz papatya biraz hanımeli
papatya olmalı

derin derin soluyorum
içimi doldur kadınım
kadife mi ipek mi
parmaklarıma aşina tenin

ve elbette şair değilim
seni okudum
budur tek hünerim
HASAT

3 Kasım 2008 Pazartesi

EFLATUN KAPIYA TEKME

Rüzgarın ardından koşanlar
Yetişti yetişecek önünden kaçanlara
Aralanıyor eflatun kapı
Dağılıyor tarihin tortusu
Kardeşim
Bırakmasın dizlerin seni
Bırakma yüreğini
Açıldı açılacak eflatun kapı

HASAT

6 Ağustos 2008 Çarşamba

YAŞAMAK İŞÇİSİ

Yine yaşama bir damla ışık düştü
Yaşamak işçisisin bugün
Dön, dolaş, debelen ama gel
Gel katıl bize


Ne büyük onur
Besliyor seni, kanından besleyecek
Tutun sıkı sıkı
Isıt kendini
Sevginin kaynağındasın


Az iş değil yaşamak sade yaşamak
Kıpır kıpır yolunu gözlüyoruz
Yaşa şimdi sade yaşa
Gel katıl bize


Keyfiyle kederiyle bekliyor hayat
Gül şimdi gülebildiğin kadar
Elbette güleceksin daha
Arada ağlarsın da
Korkmadan gel yaşamak işçisi
Bak
Turnalar selamlıyor Hasat'ımızı


HASAT

3 Haziran 2008 Salı

BOZGUNCU

Bozguncuyuz
Yaşamaların
En güzeline dikmişiz gözümüzü
Öyle korkutucu
Öyle aç
Sefil bozguncuyuz
Korkunuz daha korkunuz

HASAT

12 Mayıs 2008 Pazartesi

NAZİRE

Bizden selam olsun
Şahbaz valiye
Çıkıp şu Taksim'e yaslanmalıdır!

15 Nisan 2008 Salı

GELDİM

Aralar araları kovaladı
Sular bulandı
Dimağlar bulandı
Umut erdi kapıya
Henüz durulmasa da sular
Durulacak, billurlaşacak

Ve takatimi topladım yine dizlerime
Ellerinle sevgilim
Şifacının elleridir ellerin
Geldim daha bir inatla
İsyanımı koyverdim
Çünkü biliyorum şifacının elleridir ellerin


HASAT

12 Ocak 2008 Cumartesi

NEMRUT

Kara kaya gözleri
İnsafsız
Umursamazlığın sarp kayalarında sanki bir keçi
Yumuşamaz mı hiç yüreği
Yumuşar elbet

Herkesin teline göre bir mızrap bulunur
Kim bilir ne zaman
Zaman gider, tel gider
Mızrabın peşinden gelir eyvah

Yine de umarım
Ummasam olmaz
Asıl ummasam eyvah


HASAT